Üniversitemizin akademik bilgi birikimini toplumla buluşturan Bilim Kafe Etkinlikleri kapsamında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Doğan, Hüseyin Kâhya Parkı’nda “Depreme Ne Kadar Hazırlıklıyız?” konulu bir konferans verdi. İlgiyle takip edilen konferansta katılımcılar, ülkemizin bir gerçeği olan deprem hakkında detaylı bilgi alarak sorularına cevap buldular.

Konferansa Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, Kırıkkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Uğur Atar, AFAD Kırıkkale İl Müdür Vekili Bilal Yaylacı, akademik ve idari personelimiz ile vatandaşlar katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Bugün, üçüncüsünü düzenlediğimiz Bilim Kafe Etkinliklerinin esasen dünyada yaklaşık 200 yıllık geçmişi var. Ülkemizde bu çerçevede farklı isimlerle yapılan etkinlikler olmakla birlikte Yükseköğretim Kurulu, bu senenin başında bu etkinlikleri belli bir sistematik içerisinde yapmak adına bir faaliyet başlattı. İçinde bizzat yer aldığım ve Ana başlık olarak “bilim iletişimi” kavramıyla tanımlanan bu etkinliklerin ana amacı; bilimi, üniversite kampüs sınırlarının dışına çıkartıp halkla buluşturmak, çok farklı konularda ortalama bir dille, akademik dilden olabildiğince uzak şekilde halkımızla buluşturmaktır. İlk iki etkinlik, bütün Türkiye'de 208 üniversitede aynı gün aynı saatlerde gerçekleştirildi. Artık üçüncüden itibaren her ay yapılacak etkinlikler şehirlerin yerel özelliklerine, mevsime ve konuya göre farklı tarihlerde düzenlenebilecek. İlk etkinliğimizde, yeni kuşaklar ile anne ve babalar arasında yaşanan çeşitli sıkıntıların ele alındığı “Etkili Ebeveyn Alışkanlıkları” başlığıyla düzenlendi. Bu konuda Valilik Konferans Salonu’nda halkımızla buluşarak, kıymetli bir hocamız tarafından güzel bir sunum yapıldı. İkinci etkinlikte Karaahmetli Köyü sakinleriyle buluştuk ve mümkün olduğu kadar ilaçtan uzak, faydalı böceklerle tarım yapıldığında nasıl sonuç alınabileceğine dair çok geniş katılımlı bir etkinlik yaptık. Hatta o faydalı böceklerden, her bir pakette yüzlercesinin bulunduğu çok minik paketleri köylülerimize hediye ettik. Şu an gerçekleştirmekte olduğumuz üçüncü etkinlikte “deprem” konusunu, “asrın felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat 2023 depremlerini düşünerek, millet olarak birlikte yaşadığımız büyük acıyı hatırlayarak tercih ettik. Depremler önceden de vardı ama depremin Türkiye'nin gerçeği olduğunu bildiğimiz için bu konuyu sizlerle, hemşerilerimizle ele alalım istedik. Hepimizin gerçeği olan ve bildiğimiz konuları öne çıkarmaya çalışıyoruz. Bilim Kafe Etkinliğimizin üçüncüsünü şehrimizin kuruluşunda çok büyük payı olan Hüseyin Kâhya’nın adının verildiği bu parkta yapıyoruz. Belki Ağustos etkinliğimizi herhangi birinizin evinde, çok farklı bir konuyla gerçekleştireceğiz. İlerleyen süreçte sizlerden gelen önerileri de değerlendireceğiz. Üniversitelerin çalışmaları sadece kampüs ve sınıflar içerisinde kalmamalı. Sonuçta üniversiteler halkın problemlerine bilimsel araştırmalarla çözüm üreten bir eğitim ve araştırma kurumudur. Dolayısıyla, sizlerden gelecek önerileri de bu anlamda kıymetli buluruz. Bugün sunum yapacak olan Orhan Hocamız, bu alanın Türkiye’deki en iyilerinden birisi. Orhan Hocam, 6 Şubat depremlerinden sonra, Üniversitemizi temsilen uzun süre deprem bölgesinde bulundu ve gerçekten çok kıymetli çalışmalar yaptı. Orada dostluklar geliştirdi ve bağlantılar kurdu. Bugün de inşallah çok değerli bir sunum yapacak.” dedi.

Programın moderatörlüğünü yapan Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, Bilim İletişim Ofisleri ve amacı hakkında katılımcılara bilgi verdiği konuşmasında, “Bugün, ‘Depreme Ne Kadar Hazırlıklıyız?’ konulu üçüncü Bilim Kafe Etkinliğimiz ile sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyoruz. Alanında uzman hocamız Prof. Dr. Orhan Doğan ile bu soruya cevap arayacağız. Ülkemiz, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir deprem coğrafyasında bulunuyor. Ne yazık ki geçmişte yaşadığımız büyük depremler bize, afetlere karşı hazırlıklı olmanın bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu acı tecrübelerle gösterdi. Birey ve toplum olarak ne durumdayız? Alınan önlemler yeterli mi? Eksiklerimiz neler? Ve en önemlisi, neler yapmalıyız? Alanında uzman hocamız Prof. Dr. Orhan Doğan ile hem mevcut durumu değerlendirecek hem d bu soruların çözüm önerilerini hep birlikte tartışacağız.” dedi.

Program, Prof. Dr. Orhan Doğan’ın konferansı ile devam etti. Görev yaptığı deprem bölgelerinde inceleme yaptığı yapıların görselleri eşliğinde açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Doğan, “Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayına deprem denir. Yanlış yer, yanlış zemin, yanlış tasarım, kontrolsüz projeler, kalitesiz malzeme, bilinçsiz işçilik, denetim eksikliği ve para hırsı gibi nedenlerle doğal bir olay olan deprem, doğal bir afete dönüşür.” dedi.
Prof. Dr. Doğan, konuşmasının devamında sürünme, yani creep olarak da bilinen yapısal malzemelerin sabit sıcaklıkta ve uzun süreli sabit yükler altında kalıcı deformasyona uğraması sorununu ele alarak, bu durumun özellikle düşük kaliteli beton kullanılan yapılarda büyük risk yarattığını belirtti. Prof. Dr. Doğan, ayrıca, betonun dayanımı zamanla değiştirilemediği için, kolon boyutlarının çeşitli güçlendirme yöntemleriyle artırılması gerektiğini vurguladı.


Yapıların güvenliği açısından bina inceleme ve hasar tespiti çalışmalarının önemine dikkat çeken ve yapıların geçmişi hakkında bilgi alınmasının, çevredeki benzer hasarların araştırılmasının, taşıyıcı elemanların projeden farklı olup olmadığının belirlenmesinin ve donatıların tespit edilmesinin gerekliliğini anlatan Prof. Dr. Doğan, bunun yanı sıra, beton dayanımının ölçülmesi, gerektiğinde beton örtüsünün kaldırılması ve zemin özelliklerinin sondajla ortaya konulması gibi işlemlerin çok kritik olduğunu ifade ederken, bu verilerle yapıların üç boyutlu bilgisayar modellemesi yapılarak performans analizinin gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Kat sayısının artmasının kentsel yaşam üzerinde oluşturacağı sorunlara da değinen Prof. Dr. Doğan, deprem yıkıntılarının yolları kapatması, ilk yardım ekiplerinin erişimini engellemesi, altyapı ve sosyal donatı eksiklikleri nedeniyle yaşanacak sıkıntılara dikkat çekti.

Yeni binalarda yapılan tasarım hatalarına da vurgu yapan Prof. Dr. Doğan, dükkân katlarında yumuşak kat riski, kolonların yanlış yönlendirilmesi, deprem doğrultusunun göz ardı edilmesi, kapalı çıkmalar ve duvarların taşıyıcı sistemin dışına çıkarılması gibi unsurların yapının dayanıklılığını olumsuz etkilediğini söyledi. Kentsel dönüşümün ada bazında yapılması gerektiğini ve gazbeton, bims, tuğla gibi ağır malzemeler yerine alçı ve beton panellerle binaların hafifletilmesinin önemini vurguladı. Prof. Dr. Doğan, bunlara ek olarak çok katlı yapılarda çerçeve sistem yerine perdeli sistemlerin tercih edilmesi gerektiğini ve betonarme ile yığma yapılarda kiriş, kolon ve duvar tadilatlarından kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Son olarak, alınması gereken tedbirlerden bahseden Prof. Dr. Doğan, deprem öncesi, deprem anı ve sonrası için bilinçlenmenin, zemin etütlerinin yapılmasının, zemine uygun temel tipinin seçilmesinin ve depreme dayanıklı, bilgisayar destekli projelerin hazırlanmasının önemine işaret etti. Hazır betonun kalitesi, modern kalıp sistemleri, kalifiye eleman kullanımı ve sıkı denetimlerin de ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Orhan Doğan, “çok proje değil, sağlam proje üretmek” anlayışının benimsenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Doğan, konuşmasını “Depremden değil, çürük binalarımızdan korkalım. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Zayıf kolon-güçlü kiriş sistemini değil, güçlü kolon-zayıf kiriş sistemini seçelim. Çerçeveli taşıyıcı sistem yerine perdeli ve tüplü sistemleri tercih edelim. Depremden sonra da hizmet edecek bina istiyorsak, gereğinden daha güçlü kolonlar seçmeliyiz.” sözleriyle tamamladı.



Konferans sonunda Prof. Dr. Orhan Doğan’ın, vatandaşlarımızın sorularını cevapladığı program, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz’ın Prof. Dr. Orhan Doğan’a teşekkür ederek çini işlemeli fincan takımı hediye etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

