Üniversitemizde,
Yenilikçi Hukukçular Platformu ve Fikir Atölyesi Topluluğu tarafından “Bilişim
Hukuk Zirvesi” etkinliği düzenlendi. Avukat Özge Evci Eralp, Avukat Ebru
Sürmeli, Yenilikçi Hukukçular Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Erdi
Mertoğlu ve Stajyer Avukat Sena Çoban’ın konuk olarak katıldığı etkinliğe
akademik ve idari personelimiz ile öğrenciler katıldı.
Programın
açılış konuşmasını, Yenilikçi Hukukçular Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Rıza
Erdi Mertoğlu yaptı. Mertoğlu, “Kırıkkale Üniversitesi benim için çok özel. Bu
beni ben yapan yerin burası olmasından kaynaklı bir durum. Çünkü sizlerin
oturmuş olduğu koltuklarda ben de oturdum, fakültenizin sıralarında ben de ders
dinledim, ders aldığınız çoğu hocalardan ben de ders aldım ve şu an da sizlerin
bir sonraki aşamasını yaşamaktayım. Hepimiz Hukuk Fakültesinden mezun oluyoruz,
dersler alıyoruz fakat sizce bunlar yetiyor mu? Yetmiyor, dolayısıyla fakülte
sürecinden başlamakla beraber, kendinize bir şeyler katmak amacıyla
çalışmalarınızı sürdürmeniz gerekiyor. Burada dikkat çekmemiz gereken kavram,
fark yaratma kavramıdır. Yüz binlerce hukukçudan ne farkımız var? Aslında
Yenilikçi Hukukçular Platformu olarak temel bir analizde amacımız sizlerde bu
farkın oluşumunu sağlamak” diye konuştu.
Fikir
Atölyesi Topluluğu Başkanı Kübra Yüksel ise, Fikir Atölyesi Topluluğu ve
çalışmaları hakkında bilgi vererek, konuklara ve katılımcılara programa
katıldıkları için teşekkür etti.
Avukat
Özge Evci Eralp, “Yapay Zekâ Hukuku” adlı sunumunu dinleyenlerle paylaştı.
Konuşmalarına Yenilikçi Hukukçular Platformu ve Fikir Atölyesi Topluluğuna
teşekkür ederek başlayan Avukat Özge Evci Eralp, “Yapay zekâ, insan beynini
taklit eden yazılımdır. Dışarıya bakarak, verileri öğrenerek kendi kendine bazı
eylemleri ve bazı görevleri yapan bir yazılım olarak tanımlanmaktadır. Yapay
zekâ dediğimiz uygulamanın 1943 yılına dayanan bir gelişimi var, yani yeni bir
şey değil. ChatGPT’lerden önce var olan bir yazılımdır. Zaman zaman yapay zekâ
kışları yaşanmıştır ve yapay zekâ durmuştur ve bazen de yükselişe geçmiştir, şu
an olduğu gibi ve en yükselişte olduğu dönemi yaşıyoruz, yani yapay zekânın
regüle edildiği dönemdeyiz. Yapay zekâyla ilgili mevzuat, yasal düzenlemeler
ortaya çıkmıştır. Bugün bunlardan bahsetmemizin temel sebebi budur. Yapay zekâ
insana muhtaç ve bana göre yapay zekâ şu an düşünüldüğü kadar inanılmaz bir
noktada değil, yapay zekâ çok da zeki değil.
Yapay zekâyı insan eğitiyor, insan ne derse onu yapabiliyor. Yapay zekâ,
yeteneğine göre üçe ayrılmaktadır.
Narrow or Weak Al; belirli bir görev veya görev kümesini gerçekleştirmek
üzere tasarlanmıştır. Örnekler arasında Siri ve Alexa gibi ses asistanları, görüntü
tanıma yazılımları ve e-ticaret sitelerinde kullanılan öneri algoritmaları yer
almaktadır. Şu an bütün yapay zekâlar, bu noktada bulunmaktadır. Belli bir
görev için eğitiliyor ve o görevi yerine getiriyor. General or Strong AI; bu tür bir yapay zekâ, bir insanın
gerçekleştirebileceği herhangi bir zihinsel görevi yerine getirebilecek şekilde
tasarlanmıştır. Şu anda böyle bir seviyede yapay zekâ bulunmamakla birlikte, bu
alandaki birçok araştırmacının nihai hedefidir. Super AI; bu tür bir yapay
zekâ, insanlardan çok daha zeki olacak ve anlayamayacağımız sorunları
çözebilecek kapasitede olacaktır. Süper yapay zekâ geliştirmenin
gerçekleştirilebilirlik ve potansiyel tehlikeleri konusunda birçok tartışma
bulunmaktadır” dedi.
Avukat
Özge Evci Eralp, “Yapay zekâ beraberinde pek çok tartışmayı da getirmiştir.
Yapay zekâda kişisel veriler ile ilgili tartışmalar: Veri işlemede yapay
zekânın kullanıldığının belirtilmemesi, yapay zekânın işlediği verilerin
silinmesi, yok edilmesi, anonimleştirilmesi, şeffaflık olmaması,
ölçüsüz-kontrolsüz veri işleme, toplanan verilerden yeni veriler çıkarılması,
algoritmanın veri sorumlusu tarafından tam bilinememesi, yapay zekânın
ayrımcılığa neden olacak şekilde öğrenme yapması/ algoritmaların ayrımcılığa
neden olacak şekilde tanımlanması gibi. Konuya ilişkin olarak yapılan
araştırmada, yapay zekânın kolluk kuvvetleri içerisinde yaygın şekilde
kullanılmaya başlanmasından bu yana en az altı siyahî kişinin hatalı olarak
gözaltına alındığı ortaya konuldu. Yapay zekâ ile ilgili kişinin hakları, veri
sahibinin kendisi ile ilgili hukuki sonuçlar doğuran veya benzer biçimde
kendisini kayda değer şekilde etkileyen profil çıkarma da dahil olmak üzere
yalnızca otomatik işleme faaliyetine dayalı bir karara tabi olmama hakkı
bulunur. Veri kontrolörü en azından kontrolör açısından insan müdahalesinin
sağlanması hakkı başta olmak üzere veri sahibinin kendi görüşünü ifade etme ve
karara karşı çıkma yönündeki hakları ile özgürlükleri ve meşru menfaatlerinin
güvence altına alınması amacı ile uygun tedbirler uygular. İşlenen verilerin
münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin
kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme gibi hakları vardır. Yapay zekânın cezai sorumluluğuna ilişkin
belirgin ya da evrensel herhangi bir düzenleme söz konusu değildir. Aynı durum
doktrinde de mevcuttur. Doktrinde de bu soruna ilişkin pek çok görüş mevcuttur.
Yapay zekâ için cezai sorumluluğa gidilmesi şu an için mümkün olmasa da yapay
zekâ geliştiricisi veya yazılımcısı için bu durum mümkündür. Ancak bunun için
de bir düzenleme mevcut değildir. ABD Telif Hakları Bürosu’nun uygulamalarının
açıklandığı ve özellikle telif hakkı sahipliğinin kabul edilmesi,
belgelendirilmesi, lisanslarda dâhil telif hakkı belgelerinin kaydedilmesine
odaklanan ve uygulanacak temel hukuk ilkelerinin ortaya konulduğu belgenin 306.
paragrafında, ABD Telif Hakları Bürosu’nun, fikrî ürünün insan tarafından
yaratılması şartıyla, orijinal bir çalışmayı eser olarak kabul edeceği açıkça
belirtilmiştir. Bunun yanında, telif hakkının yalnızca zihnin yaratıcı
güçlerinde oluşturulan fikrî emeğin ürünlerini koruduğu belirtilmiştir. Bir
fikrî ürünün insan tarafından yaratılmadığının tespiti durumunda ise, eser
olarak kabul edilemeyeceği de açıkça belirtilmiştir. ABD Yapay Zekâ Tescil
Kılavuzunda ise yapay zekâ ile oluşturulan materyallerin oluşturulmasının
temelinde yapay zekâ mı yoksa insan faktörünün mü yer aldığının Ofis tarafından
dikkate alındığından bahsedilmiştir. Burada insan faktörü temelde yer almakta
ise eser kavramından ve telif hakkından bahsedilebileceği kabul edilmiştir.
Üretken yapay zekâ sağlayıcıları; telif hakkı konusundaki birlik veya ulusal
mevzuata zarar vermemek kaydıyla, eğitim verilerinin kullanımına dair telif
hakkı koruması altındaki bir yeterince detaylı özeti belgelemeli ve kamuoyuna
açık hale getirmelidir” şeklinde konuştu.
“Bilişim
Ortamında Suçlar ve Siber Saldırı Çeşitleri” adlı sunumunu dinleyenlerle
paylaşan Avukat Ebru Sürmeli ise, “Bilişim suçları; bilişim sistemine girme,
sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, banka veya kredi
kartlarının kötüye kullanılması, yasak cihaz ve programlar olarak
maddelendirilirken bilişim ortamında suç işlenirken kullanılan yöntemler ise
DDOS saldırısı, kaba kuvvet saldırısı- Brute Force Attack, stalking,
ransomware, WannaCry Ransomware saldırısı, solucanlar ve virüsler,
Impersonating, kimlik taklit etme, Deep Fake, SQL enjeksiyonu, otlama, Man in
the Middle, sosyal mühendislik olarak maddelendirilmektedir. DDOS saldırısı bir
bilgisayar korsanı, bir sunucuyu veya ağı işe yaramaz trafikle doldurur,
böylece bir web sitesi, siteyi ziyaret etmek isteyen kişiler için erişilemez
hale gelir. Sonuç olarak, DDOS saldırıları normalde hiçbir şey yapmaz, sadece
hizmetlerin çökmesine veya yavaşlamasına neden olurlar. Kaba kuvvet saldırısı
bir şifre, PIN kodu veya diğer kimlik doğrulama mekanizmalarını kırma
yöntemidir. Bu yöntem, herhangi bir hesabın veya sistemin şifresini veya kimlik
doğrulama bilgilerini elde etmek için çeşitli kombinasyonlar deneyerek veya
şifreleri otomatik olarak deneyerek çalışır. Bu yöntem, kullanıcının şifresini
tahmin etmek veya çalmak için genellikle otomatik yazılım araçları kullanılarak
gerçekleştirilir. Bu araçlar, çeşitli parola ve kimlik doğrulama
kombinasyonlarını deneyerek doğru bir eşleşme bulana kadar otomatik olarak
denemeye devam ederler. Stalking; kişiye kendini gözetim altında hissettirecek
davranışlarda bulunmak, her yerde karşısına çıkmak, takibe almak, izlemek.
Ransomware; bir tür zararlı yazılımdır, kişisel veya kurumsal bilgisayarlara
bulaşarak, dosyaları şifreleyerek veya kullanılamaz hale getirerek bilgisayar
sahibinden bir fidye talep etmek için kullanılır. Ransomware genellikle e-posta
veya internetteki sahte linkler ve indirmeler aracılığıyla bulaşır ve bir kez
bulaştıktan sonra, bilgisayarın tüm dosyalarını hızlı bir şekilde şifreler veya
kilitler. Bu şifreleme işlemi sonrasında kullanıcı dosyalarına erişemez hale
gelir. Sonrasında, bir fidye ödemesi karşılığında dosyaların yeniden
erişilebilir hale getirilebileceği söylenir. WannaCry Ransomware saldırısı,
güncel olmayan Microsoft kullanan cihazları hedef aldı. Türkiye'deki ve
Dünyadaki birçok kurumu da etkiledi. Saldırıdan en çok etkilenen kurumlar
arasında Türkiye İş Bankası, Türk Telekom, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve
Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi büyük kurumlar yer aldı. Solucanlar ve
virüsler, bir ağ bağlantısı üzerinden yayılabilen kötü amaçlı yazılımlardır.
Genellikle kendilerini belgelere, e-posta eklerine ve virüslü web sitelerine
ekleyen virüslerin aksine, kendi kendilerini çoğaltmak için bir ana bilgisayara
ihtiyaçları yoktur. Ana bilgisayar etkinleştirildikten sonra, virüsler
dosyaları yok edebilir ve sistemleri yavaşlatabilir. Impersonating yani kimlik
taklit etme; bir kişinin veya kuruluşun kimliğini taklit etmek veya çalmak
anlamına gelir. İnternet dünyasında, bu genellikle sosyal medya hesapları,
e-postalar veya web siteleri yoluyla gerçekleştirilir. Bir saldırgan, sahte bir
hesap oluşturarak veya gerçek bir hesabı ele geçirerek, bir kurum veya kişi
olarak kendini tanıtabilir ve sahte bir kimlik kullanarak başkalarından duyarlı
bilgileri veya paraları ele geçirebilir. Örneğin, bir saldırgan bir banka
hesabının kimliğini çalmış olabilir ve sahte bir web sitesi oluşturarak, banka
müşterilerinin hesap bilgilerini ele geçirmeye çalışabilir. Ayrıca, bir
saldırgan bir işletmenin CEO'su gibi davranarak, işletmenin çalışanlarından
veya ortaklarından para transferleri yapmalarını isteyebilir. Deep Fake; bir
kişinin yüzünün veya sesinin, bir başka kişinin yüzü veya sesiyle
değiştirildiği yapay zekâ tabanlı bir teknolojidir. Deep fake teknolojisi derin
öğrenme algoritmaları ve yapay sinir ağları kullanarak, gerçekçi görünümlü
sahte görüntü ve sesler oluşturur. Bu teknoloji, video ve ses düzenleme
yazılımları kullanarak yapılan basit manipülasyonlardan farklıdır. SQL
enjeksiyonu; bir web uygulamasına yapılan saldırılarda kullanılan bir
yöntemdir. Bu saldırıda, saldırgan web uygulamasına giriş yaptığında, web
uygulamasına gönderilen verilere kötü amaçlı SQL kodu ekleyerek veri tabanına
erişmeye çalışır. Örneğin, bir arama formuna kötü niyetli bir kullanıcı
tarafından gönderilen verilerde SQL sorgularına kötü amaçlı kod eklenerek veri
tabanında değişiklik yapılabilir veya veriler çalınabilir. Oltalama; bir
saldırganın sahte veya yanıltıcı bir kimlik kullanarak, bir kişinin veya kuruluşun
duyarlı bilgilerini veya finansal bilgilerini çalmak için kullanıcıların
güvenini kazanma taktiğidir. Bu taktik, genellikle e-posta, mesajlaşma
uygulamaları, sosyal medya veya sahte web siteleri aracılığıyla
gerçekleştirilir. Man in the Middle; bu saldırı türünde, saldırgan kendisini
normalde doğrudan iletişim kuran iki tarafın arasına yerleştirir ve iletişimi
ele geçirir. Ardından, iki taraf arasındaki iletişimi dinleyebilir, manipüle
edebilir veya değiştirebilir. Bu sayede, saldırgan örneğin, şifreler, kredi
kartı bilgileri, gizli belgeler, e-postalar gibi hassas bilgilere erişebilir.
Sosyal mühendislik yöntemi ile saldırı; bir saldırganın hedef kişilerin
psikolojik, duygusal veya davranışsal zayıflıklarını kullanarak onları manipüle
ettiği bir saldırı türüdür. Sosyal mühendislik, bir saldırganın hedef kişileri
yanıltmak, güvenlerini kazanmak ve onları belirli bir davranışa yönlendirmek
için psikolojik taktikler kullanmasını içerir” diye konuştu.
Bilişim
Hukuk Alanında Stajyer Avukatlık yapan Sena Çoban ise bilişim hukuku alanında
çalışmak isteyen öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, çalışma süreci hakkında
bilgiler verdi.
Program, konuklara plaketlerinin verilmesi ve programa katılanlara sertifika verilmesi ile sona erdi.